ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

PALU

ELAZIĞ İLİ PALU İLÇESİ
PALU İLÇE TANITIM
palu
elazığ palu
palu elazığ
PALU İLÇE TARİH
 Tarihçe Palu ilk çağlardan beri bölgenin önemli bir yerleşim alanı olmuştur. M.Ö 5000 yıllarına ait bulgular mevcuttur. Tarih boyunca Sümerler
, Hurriler, Hititler, Asurlular, Urartular, Persler, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler gibi değişik kültürlere sahne olmuş ve bu medeniyetlerin kültür hazinelerine beşiklik yapmıştır. Türk akınlarının başlamasıyla bölgeye önceleri Çubukoğulları, Artukoğulları Beyliği ve Anadolu Selçuklu Devleti hakim olmuştur. Daha sonraları İlhanlılar, Dulkadiroğulları ve Akkoyunluların hâkimiyeti altına girmiştir. Çaldıran Zaferinden sonra Cemşid Bey’in yönetiminde Osmanlı Devleti topraklarına katılmıştır. Osmanlı Devleti döneminde “Hükümet Sancak” statüsüne alınan Palu; Cemşid Bey ve ailesinin idaresine verilmiştir. Tanzimat’a kadar bu şekilde idare edilmiştir.
Özellikle 19.yy’da idari taksimatta bazen Diyarbakır Eyaleti’ne bazen de Mamüratü’l-Aziz Vilayeti’ne bağlanmıştır. 1900’lü yılların başında 30 bini aşkın nüfusu, 8 nahiyesi ve 316 köyü olan Palu; 1948 yılında Karakoçan ve Sivan (Selvi)’nin ayrılması ve köylerin bir kısmının Bingöl merkeze bağlanması ile kendinden büyük bir parça kaybetmiştir. 150’ye yakın köyü kalan Palu 1988 yılında Kovancılar, Arıcak ve Alacakaya’nın ilçe olması ile 36 köye kadar düşmüştür.
 PALU İLÇE COĞRAFYA
Coğrafi Yapı İlçemiz Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat Bölümü’nde Elazığ İli’ne bağlı bir ilçedir. İl merkezinin 75 km doğusunda yer almaktadır. 410km2’lik yüzölçümüne sahip bir sahada yer almaktadır. Doğuda Bingöl Merkez ve Genç İlçesi, batıda Elazığ İli, kuzeyde Kovancılar İlçesi, kuzeydoğuda Karakoçan İlçesi, güneyde Arıcak ve Alacakaya İlçeleri, güneybatıda Maden İlçeleri ile çevrilidir. Palu deniz seviyesinden 844 metre yüksekliktedir. Çukur bir sahada yer almaktadır. Murat Nehri’nin sağ sahilinde vadi tabanı düzlüğü ile demiryolu çevresinde bir yerleşimdir. İlçe merkezi yüksek tepelerle çevrilidir. Palu- Kovancılar arasındaki düz alanlar yeni yerleşim alanları olarak kullanılmaktadır. PALU
İLÇE İDARE VE NÜFUS
 İdari Durum ve Nüfus İlçemize bağlı 2 belde, 35 köy, 31 mezra ve 10 mahalle bulunmaktadır. Beyhan Beldesi’nde 4, Baltaşı Beldesi’nde 3 mahalle mevcuttur. 2011 yılı sonu itibariyle toplam nüfusu 20.509, merkez nüfus ise 8775’dir.
 PALU İLÇE EKONOMİ
 Ekonomik Durum Tarihte çok önemli bir ticaret merkez olan ve İpek Yolu güzergâhında olan İlçemiz, nüfus potansiyelinin dağılması ve önemli karayollarının daha kuzeye alınması sebebiyle ticari merkez özelliğini kaybetmiştir. Yer altı kaynakları bakımından önemli bir potansiyel barındıran İlçemizde orta ölçekli Krom Mermer ve Kum Ocakları tesisleri bulunmaktadır. Yapımları devam eden Beyhan I, Beyhan II ve Hamzabey Barajları önemli istihdam alanları oluşturmaktadır. Birçok köyümüzde ve ilçe merkezinde geleneksel usullerle sebzecilik, meyvecilik ve hayvancılık yapılmaktadır. Tarihi ve kültürel zenginliği olan ilçemiz turizm açısından bölgede önemli bir potansiyel barındırmaktadır. Bölgenin tanıtılması ve turizme kazandırılması çalışmaları devam etmektedir.
 PALU İLÇE TARİHİ ESERLER
PALU İLÇE TARİHİ MEKANLAR
 Palu Kalesi Evliya Çelebi’nin ifadesiyle ‘’Göğe baş uzatmış bir kale ‘’ olan Palu kalesi, birçok medeniyetin izlerini taşımaktadır. İlçemizin 1 km doğusunda yer almaktadır. Güney ve güneydoğu kısımları Murat Nehri ile kuşatılmış, kuzey ve batıda da sarp olduğu için doğal savunmaya elverişli ve ele geçirilmesi zor olan bir kale konumundadır. Hatta Evliya Çelebi, Timur’un bu kaleyi gördüğünü zapt etmeyi bile denemeden geçip gittiğini yazmaktadır. Palu Kalesi’nde Urartu dönemine ait birçok eser günümüze kadar ulaşmıştır. Kitabe, kaya mezarları,
 kaya tünelleri, tapınaklar, su sarnıçları, tapınma nişleri, kaya merdivenleri ve kaya ambarları gibi yeryüzünde örneğine az rastlanan birçok yapı mevcuttur. Bazı kaynaklar Artuklu Hükümdarı Belek Gazi’nin Selçuklu Hatunu Ayşe Hatun ile Palu Kalesinde evlendiğini ve düğününü bu kalede yaptığını belirtmektedir. Cemşit Bey Külliyesi Murat Nehrini bütün açıklığı ile gören bir yükselti üzerinde 16.yy.da inşa edilmiştir. Külliye dört kısımdan oluşmaktadır. Bunlar camii, türbe, medrese ve haziredir. 1998 yılında onarım görmesine rağmen daha sonraki yıllarda meydana gelen deprem ve heyelanlar sebebi ile yeniden onarım yapılması gerekmektedir.
 Giriş kapısı bir tane olan caminin şu andaki kubbeleri orijinal olmayıp çöktükten sonra yeniden yapılmıştır. Cemşit Bey Türbesi yörenin hem tarihi hem de mimari bakımında en dikkate değer türbesidir. İstanbul ve yerli mimarların ve sanatkârların son derece itinalı bir çalışmasıyla meydana getirilmiştir. Mezar taşındaki çift servi, geometrik desenler ve geçmeler yörede rastlanan ve klasik anlayışla işlenen motiflerin tek örneğidir. Küçük Camii (Cami-i Sağir) Eski Palu Çarşıbaşı Mahallesi’nde bulunan caminin kitabesi mevcut olmayıp Ulu Cami’den önce yapıldığı sanılmaktadır. Kare planlı olan camiinin tavanı tamamen çökmüş durumdadır.
 Duvarı da tahrip olmuş vaziyettedir. Minarenin şerefe kısmında itibaren üst tarafı tamamen yıkılmıştır. Caminin geri kalan kısmında ve minaresinde büyük çatlaklar mevcut olup her an yıkılma tehlikesi içindedir. Ulu Camii (Cami-i Kebir) Eski Palu’nun Çarşıbaşı mahallesinde olup kitabesinde 1274 h. (1852m.) yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. Rivayete göre Küçük Camii yapan ustanın kalfası tarafından yapılmıştır. Dikdörtgen planlı olup, üst kısmı kubbesiz ve düz dam şeklindedir. Caminin damı tamamen çökmüş durumdadır. Doğu ve kuzey kısımlarından olmak üzere iki giriş yeri vardır. Minare kaidesi kare planlı olup, yuvarlak gövdeye geçişi kemerler sağlamaktadır. Şerefeden yukarı kısmı yıkılmış durumdadır. Esas giriş doğuda ikinci giriş ise güneydedir yuvarlak yapı kemeri yapıda siyah-beyaz kesme taş kullanılmıştır. Yapı moloz taşla inşa edilmiştir.
 Doğu girişinde avluda şadırvan bulunmaktadır. Dükkanönü (Merkez) Cami Zeve’nin Dükkanönü Mahallesinde bulunmaktadır. Halk arasında ‘‘Dükkanönü veya Merkez Camii’’ denilmektedir. Dikdörtgen planlı ve üzeri düz damla örtülü olup tavanı tamamen çökmüştür. Harim kısmı bir sıra sütun bir sıra paye ile üç nefe ayrılmıştır. Mihrap taş işçiliği yönünden ilginçtir. Minarenin yalnız altıgen kaide kısmı mevcuttur. Gövdeye geçiş dilimi kemerlerle sağlanmaktadır. Caminin penceresinin üst küçük kısmı sivri kemerle birleşir. Hamam Eski Palu’nun Çarşıbaşı Mahallesindeki hamam, Küçük Camii ile Ulu Camii arasında olup, kapı üzerindeki kitabesine göre hicri 1070 (miladi 1619) yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. Yapı şekli olarak klasik
Osmanlı hamamlarına benzemektedir. Üzeri tonozla örtülü, bir dehlizle soyunma yerine girilir. Ilıklık kısmı kare planlı ve üzeri kubbe ile örtülüdür. Kubbe üzerinde aydınlık feneri mevcuttur. Tekrar üzeri tonozla örtülü bir dehlizden geçilerek dört eyvanlı ve köşelerde halvet kısımları bulunan sıcaklık kısmına geçilir. Kapının iki yanında yonca yaprağı şeklinde kemerli pencereler yer alır. Palu Köprüsü Murat Nehri üzerinde bulunan eski Palu Köprüsü’nün kitabesi mevcut olmayıp rivayete göre Roma Dönemi’nde yapılmıştır. Ancak kuruluşu ve kemer şekilleri bakımından Selçuklu tipi inşa edilen köprülere benzemekle birlikte, Artuklular döneminde yapıldığı da söylenmektedir.
Ancak köprünün Romalılar Döneminde yapıldığı, Bizans ve Artuklu Dönemi’nde de onarıldığı daha gerçekçidir. 156.50 m. uzunluğunda ve 3,5 m. Genişliğinde olan köprü 2010 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından aslına uygun olarak restore ettirilmiştir. Zamanında güney-kuzey bağlantısını sağlayan tek ulaşım ve geçiş yeriydi. Tarihi kaynaklarda İstanbul ‘u Bağdat’a bağlayan köprü olarak geçmiştir. Palu’nun gelişmesi ve ticari bir merkez oluşunda da bu köprünün büyük bir önemi vardır. Alacalı Mescid Üzerinde kitabesi bulunmamaktadır. Selçuklu mimari özelliği taşıyan bu mescit siyah-beyaz kesme taşlarla yapıldığı için
 “Alacalı” ismini almıştır. Kare planlı bir harim doğrultusunda son cemaat yerinden oluşan caminin üstü sivri külahlıdır. Mescidin kuzey ve doğusu toprak altında kalmıştır. Duvarları iki renkli taşlarla düzgün sıralı olarak örülmüştür. İçte sıralı moloz taş örgülü duvarlar üzerine tuğla kubbe oluşturulmuştur. Kındik Mescidi Aşağı Mahallede Murat Nehri kenarında Kındik denilen kayalık üzerinde yapılmıştır. Yapılış tarihi bilinmemektedir. Mescidin ilk girişi taştan örülmüş sütunlu ve kemerlidir. Ancak yakın zamanda yıkılmıştır. Mescidin ikinci girişi ise doğu batı istikametinde dikdörtgen şeklinde olup iki ayrı bölümden oluşmaktadır.
Tavanın tümü ile duvarların büyük bir kısmı yıkılmıştır. Murat Nehri Murat Nehri kıvrım kıvrım akışıyla ilçemize ayrı bir güzellik katmaktadır. Yazın serinlemek için yüzülen, kumsallarında güneşlenilebilen mekanlar sunmaktadır. Baraj yapımlarından sonra nehir suyu daha temiz ve berrak akacağından su sporlarına olan ilginin daha da artacağı düşünülmektedir.

palu resimleri
palu fotoğrafları
palu tanıtımı